13 Mayıs 2013 Pazartesi

Marka firmalar hediye sektörü

Türk müteahhitlik firmalarından Koca sektorü, 2 milyar 253 milyon dolar değerinde olan Markası Uluslararası hediyesi projesinin anahtar teslimi ihalesini kazandı. Bu, Türk müteahhit şirketlerinin yurtdışında tek kalemde aldığı en büyük ihale miktarı oldu. 2016'da tamamlanması planlanan projenin inşası sırasında yaklaşık 20 bin kişiye istihdam sağlanması hedefleniyor.

Kolyeden küpeye, bileklikten, yüzüğe 500'i aşkın ve devamlı genişleyen ürün çeşidiyle aksesuar dünyasına hızlı bir giriş yapan bizim firma, Anneler Günü'ne özel kampanyasıyla uzaktaki anneleri de sevindiriyor.



Nazarlık yoluyla canlı veya nesneye yönelen bakışların dikkatinin başka bir nesneye yöneleceğine inanılır. Bu nedenle nazar boncuğundan yapılan nazarlıklar canlının veya nesnenin görünen bir yerine takılır.



Reel sektörün kendisinden beklenen atılımı gerçekleştirebilmesi için engel teşkil eden en önemli sorun para ve maliye politikalarının koordinasyonsuzluğudur. Ancak; biz konuyu romantik boyutuyla değil sosyal ve daha çok da ekonomik açıdan değerlendireceğiz. Teknoloji geliştikçe, medya iletişim araçları çoğaldıkça insanlar arasındaki iletişim ara yüzleri de boyut değiştirdi.



Irlanda milli sembol ve değerlerinden esinlenerek tasarlanan yeni hediyesinın inşasına 2013 Mart ayında başlanarak 2016 yılında tamamlanması hedefleniyor. Yeni hediyesinın, yaklaşık 350.000 metrekare kapalı alanıyla yılda 14 milyon yolcuyu ağırlaması planlanıyor.



Bu yüksek reel faizler nedeniyle yurtiçinden ve yurtdışından sağlanan sıcak para ise ciddi sorunlar oluşturmaktadır.

İçinde bulunulan dönemin taşıdığı özellikler neticesinde reel sektörün ana sorunları olarak bazı dönemlerde konjonktürel sorunlar plana çıkarken kimi dönemlerde de yapısal sorunlar belirginleşmektedir. Yapısal sorunları ve konjonktürel sorunları daha da derinleştirebilmek açısından birlikte düşünmek büyük önem arz etmektedir. Değerlendirmeler ışığında belirlenen ortak sorunlar şunlardır.



http://sektoru.info

Özel bir gazetenin haberine göre Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından başlatılan yeni bir uygulama gereği, kentsel dönüşüm projesi hız kesmeden devam etsin diye, kentsel dönüşüm kapsamında yıkılacak binalar kapsamında üçte iki çoğunluğa karşılık anlaşma sağlanamayan vatandaşların payını açık artırma ile satılması kararlaştırıldı. Bu açık artırmaya ise sadece binanın yıkılması konusunda anlaşan hak sahipleri katılabilecek.

2006’teki yıllık büyümenin de %7’ler seviyesinde gerçekleşmesi beklenirken, reel faizden daha yüksek oranlarda kazanç elde edilmesi ekonomik dengeleri bozmaktadır. Bugün ekonominin lokomotifi olan reel sektör işletmelerinin yatırımlarının canlanması ve ekonomideki dengelerin yerli yerine oturtulabilmesi için reel faizlerin mutlak surette aşağılara çekilmesi zorunludur.

Görüldüğü gibi; ülkemizde çok çeşitli hediyelik eşya üretilmekte olup yurt içi piyasanın yanı sıra bu hediyelikler ihraç da edilmektedir. Türkiye’de hemen her bölgenin kendisi ile özdeşleşmiş orijinal hediyelik eşyaları bulunmaktadır.

İhaleyle ilgili açıklamlarda bulunan Koca sektorü Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Tabanca, projenin tamamlandığında sadece Irlanda değil dünyanın önemli hediye sektörü arasında yer alacağını vurgulayarak, bu ihaleyi kazanmaktan ve Türkmenistan Devleti’nin en büyük yatırımlarından birinin yapımını üstlenmekten dolayı gururlu olduklarını söyledi. Kentsel Dönüşüm Projesi hız kesmeden yıkımlara devam ederken kentsel dönüşüm yasası için gereken yaptırım kararları da hız kesmeden devam ediyor. Kentsel dönüşüm finansman sağlanması için düşünülen öneriler son haftalarda konuyla ilgili gündemde yer alırken şimdi de bazı yaptırımlar ile ilgili söylentiler sürüyor.

Özel ambalajlı kutususuyla annelere yakışır bir hediye seçeneği sunan bizim firma, ayrıca 50 lira ve üzeri alışverişleride kargoyu bedavaya getiriyor.

Sektörel derneklerden alınan değerlendirmelerde sektör bazında sorunlar ve çözüm önerilerine ayrıntılı bir şekilde yer verilmiştir. Bu sorunlar incelendiğinde bazı ortak sorunlar ön plana çıkmaktadır. Genel olarak reel sektörün sorunları olarak da ele alınabilecek bu sorunlar, temelde yapısal ve konjonktürel sorunlar olarak iki gruba ayırmak mümkün görünmektedir.

Ev sahibi olup da binasının yıkılmasına üçte iki ile karar verilmiş olan ev sahipleri, çoğunluğa karşı kentsel dönüşüm yasası gereği karşı çıkamayacak ve hakları, açık artırma ile satılacak. Bu kapsama giren riskli yapılar ile ilgili olan rayiç bedeli belirleme işlemi de Sermaye Piyasası Kurulu ‘na kayıtlı lisanslı kuruluşlar tarafından belirlenecek.

Hediyeleşmenin hatırlatılması esnasında "hediyenin büyüğü, küçüğü olmaz" yargısını değiştirmeye yönelik "pahalı olmasın ama pahalı olursa da fena olmaz" mantığının dikte edilmesi tartışılır.

Diğer bir deyişle; bir kişi facebook, twitter vb. bir sosyal paylaşım aracındaki durumunu "bugün doğum günüm, iyi ki doğmuşum…" vb. şeklinde değiştirdiği saniyeden itibaren diyelebilir.



http://www.hediyesi.info

11 Mayıs 2013 Cumartesi

Gece Elbiseleri




Gecelerin en güzel kızı olmak ve bütün bakışları üzerinizde toplamak için sahip olmanız gereken tek şey, sizi en iyi şekilde yansıtan güzel bir gece elbisesidir.

Makyaj, ayakkabılar ve saç modeliniz tabiki bunlardan sonra gelir ama tekrar ediyorum en önemli olan şey gece elbiseniz. Siyah bir gece elbisesi, size asil bir hava katarken, kırmızı bir elbise sizi çekiciliğin varolan sınırlarında dolaştıracaktır.



Tasarımcılar bu sezon bir çok renkteki transparan yani şeffaflık detayına yer vermişlerdir. Bayanların daha çok feminen görünmek için tercih ettikleri bu kıyafetler yaz sıcaklarında günlük kullanabileceğiniz bir çok tasarımla hanımları etkisi altına almayı başaracaktır. Günümüzde transparanlık sadece tamamen vücudu sergilemekten uzaklaşarak şeffaf kesitlerle de karşımıza çıkmaktadır. Tasarımcılar transparan kıyafetleri genelde bayanların vücutlarını teşhir etmeleri için değil giyeceğiniz farklı kıyafetleri sergilemenizde kullanım kolaylığı sağlamayı amaçlamışlardır. Bu yıl karşımıza çıkacak olan transparan kıyafetler arasında abiye elbiseler, etekler, bluzlar, gömlekler, tişörtler koleksiyonlarda yer alacaktır. Transparan kıyafetleri kombinlerken mutlaka vücudunuzu iyi analiz etmeniz gerekmektedir. Vücudunu tanımayan bayanlar kusurlarını transparan kıyafetlerle ortaya çıkarabilirler.( 2013 Yaz Transparan Modası,Transparan Gelinlik,Trendler,Gece Elbiseleri Transparan Abiye Elbiseler, ) Bayanların unutmaması gereken en önemli nokta bu tarz



kıyafetlerle vücudunuzda en estetik bulduğunuz bölgelerinizi sergilemenizin amaçlanması olmalıdır. Transparan detaylar genelde kıyafetlerin kollarında, göğüslerinde, sırtlarında ve bel bölgesinde yer almıştır. Şık elbisenizin incecik belinizde ahengini seksi bir transparan detayıyla sunarak girdiğiniz ortamlarda dikkat çekeceğiniz gibi güzel kollarınızı saran tül transparanlığıyla daha da gizemli bir hale getirmek elinizde olacaktır. Straplez bluzunuzu transparan hayalet bir yakayla tamamlamakta bu sezon en çok karşımıza çıkacak modellerden biri olacaktır. Tamamen transparan siyah bir gömlek veya beyaz bir bluzu giymek cesaret istemesine rağmen kendine ve vücuduna güvenen bayanların bu kıyafetleri sıkça kullanacağını düşünüyoruz. Bu alternatifler bana çok diyen bayanlar için elbiselerinin sırt bölgesinde kullanacakları transparan detaylarını tavsiye ediyoruz. Tasarımcılar 2013 Yaz transparan modasını kıyafetlerde kullanmak için genelde tül, dantel, ipek, şifon gibi daha ince kumaşları tercih etmişlerdir. Kendine güvenen ve dikkat çekmek isteyen bayanların bu detayla hazırlanan kıyafetleri mutlaka denemelerini tavsiye ediyoruz.



İyi bir gece elbisesine sahip olmak için iyi araştırma ve çok model denemelisiniz. Bende internette beğendiğim gece elbiseleri fikir vermesi açısından sizlerle paylaşıyorum.





İyi eğlenceler



http://geceelbiseleri.info/





4 Ocak 2013 Cuma

Yeni yıla girmeye hazır mısınız

Cengiz Semercioğlu, Oylum Talu ve Önder Açıkbaş’ın sunduğu gecede, birbirinden özel konuklar yer alıyor. Tv8 Yılbaşı Özel Programının stüdyosundan evlerinize Yeni Türkü, Linet, Özgün ve Bergama Davul Show konuk olacak. Bitmedi.. Yılbaşı gecesi, Yavuz Bingöl ve Serkan Çağrı’nın sunduğu tv8’in ...

KitchenStudio Academy
Kitchenstudio Academy, lezzet kaşiflerini bekliyor
Vazgeçilmez Tatlılar, Afrika Lezzetleri, Cheesecake Dünyası, Wokta Çin Mutfağı, 3 Malzemeli 5 Yıldızlı Yemekler, Rengarenk Cupcake’ler, Endonezya’nın Gizemli Tarifleri, İtalyan Klasikleri ve Sevgiliye Çikolata isimli workshoplar’ın her biri yeni tatlar yakalamayı sevenleri keyifli bir lezzet yolculu...

Index Bilgisayar, Microsoft’un "İş Ortakları 2012 Ödül Töreni"nde "yılın distribütörü" seçildi
20 Aralık 2012 tarihinde İstanbul’da düzenlenen ödül töreninde Bitmiş Ürün (FG-Finish Goods) lisans kategorisinde yaygınlık, en büyük ciro, etkinlik sayısı ve büyüme kriterleriyle değerlendirilen Index Bilgisayar, Türkiye genelinde Microsoft ürünlerinin satışı ve dağıtımı konularında göstermiş olduğ...



http://firmahizmetleri.tk/

21 Kasım 2012 Çarşamba

Lale Devri

İstanbul Belediyesi ana arterlerinde, 15 Nisan itibarı ile lale ekimleri başladı. Hayırlı olsun demekten başka çare yok tabii.

Düşünüyoruz ve diyoruz ki, İstanbul’un onca sorunu var iken, günümüz belediyesi “İstanbul lalesine kavuştu” sloganıyla her yere rengârenk, çok da güzel lalelerini dikiyor. Laleler İstanbul için bu kadar önemli midir? İstanbul insanı bu kadar zengin midir? Bu laleler bir kez açacak, sonra yerlerine yeni mevsimlik çiçekler dikilecek. Daha dayanıklı, bakımı daha kolay çiçekler ekmek dururken neden acaba LALE?

Cevap aslında gayet basittir. Osmanlı’nın Lale Devrini anımsatıyorlar. Ne diyordu Sezen Aksu?

Lale devri çocuklarıyız biz, zamanımız geçmiş
Aşk şarabından kim bilir en son hangi şanslı içmiş

1718-1730 tarihleri arasındaki bu dönem sanatta lale motifi işlenmesi sebebiyle Lale Devri diye anılıyor, sefahat devri, aşk ve şarap devri, Emirgân’da lale bahçeleri, sırtlarında mumlarla laleler arasında gece dolaşan kaplumbağalar. Damat İbrahim vezir-i azam, sürüyle başarısızlığa imza atmış, halktan gizlemek için halkı zevk ve sefahate sürüyor. III. Ahmet padişah, onu bile uyutuyor damat efendi.

Eeeeeee, tarih tekerrürden ibarettir, devir halkı uyutma devridir...
Ekelim laleleri, uyusun halk. Gerileme devirleri hep zevk ve safahat ile başlar. Uyutun Uyutun!!! Kimyasallar yetersiz, lalelerle uyutun.

Bazı çevreler, bilhassa Muşkaralı’lar, bu uyutma işine karşı çıkarlar, derler ki, Damat İbrahim, Muşkaralı İbrahim, Bitli İbrahim, Osmanlı'nın hümanist, açık fikirli, yenilikçi ve akla dayalı bir değişim hareketinin sembolü olması gerekirken ve hatta günümüzde bile devrinin ilerici ve akılcı bir devlet adamı olarak anılması gerekirken, bakın çarpıtılmış resmi tarih sayfalarında ne hallere düşmüş. Lale devri denilen yenilikçi devrim süreci ekonomik sıkıntılardan değil, toplumun TUTUCU, STATÜKOCU asalak çıkar çevrelerinin tertip ve düzenleri sonucunda son bulmuştur. İbrahim'e gelince çok iyi bir matematikçidir. Vasiyetinde kadınları ve erkekleri eşit tutarak örnek olmuştur. Sofu değildir, Sûfi'dir. Devşirme değildir, Türkmen’dir, ama Hümanist Sufi için sadece İNSAN dır, gerçekler ile bize dikte edilen tarih sayfaları genelde uyuşmuyor. İbrahim’e uygulanmış olanlar kasıtlı olarak bugünlerde de yapılmaya çalışılmakta! Bu yüzden Ata’larımıza ve gerçeklere sahip çıkmak gerek, yok LALE devrinden çıkartılacak tarih ders “salt zevk ve sefahat yüzünden başarısız olundu" ise, üzerine ağlanması gerekir, bu aydın ve aydınlatılmış milletin halinin; böyle derler bazı çevreler.
Nevşehirli (eski adi Muşkara) Damat İbrahim Paşa, malum devrin sadrazamı, söylendiği gibi son derece eğitimli ve hümanist bir kişiliğe sahip, ilerici ve akilci bir devlet adamı. 1718'de veziriazamlığa getiriliyor. Bu mertebede 13 yıl kalıyor ve sayesinde oluşturulan genel barış ortamında, devlet bir huzur dönemine giriyor. Unutmamak gerekir ki devir 21. yy değildir. Devir "peace forever" devri de değildir, yönetim ise bir imparatorluktur. Böyle bir devirde bir İmparatorluğun veziriazamı olacaksın, eh barış da var deyip zevk ve sefahate dalacaksın, sonra da bunlar yazıldığında "çarpıtılmış resmi tarih sayfaları" içerisinde ne hallere düşürülüyorsun olacaksın.
Şunu hemen ifadeye koyalım ki, ortada çarpıtma filan yoktur. 1718–1730 tarihleri arasını her tarihçi aşağı yukarı aynI şekilde yazmıştır. Devir gerileme devridir. İmparatorluktan beklenen fetihler olmasına rağmen, İmparatorluk durgunlaşmış, âtıl bir vaziyete gelmiş ve bunu halktan gizlemek isteyen yöneticiler, ki bu yöneticilere Damat İbrahim Paşa da dahildir elbette, halkı zevke ve sefahate sürüklemişlerdir. Bunun da bugünkü adi " halkı uyutmadır".

Bunu ben de söylemiyorum, tarihçiler de söylememiştir. Bunu bizatihi o devri yasamış halkın ta kendisi söylemiştir. Nasıl mI söylemiştir? Bunu dile, bir isyanla getirmiştir: Patrona Halil İsyanı.

Patrona Halil İsyanı, Osmanlı Devleti'ndeki Lale Devri'nin sonunu getiren ayaklanmadır. Ayaklanmanın sebebi, Paşa’nın açtığı zevk ve sefahat devrinden memnun olmayan, bu yapılanları israf olarak gören bir kitle oluşmuş olmasıdır. Tepkili topluluk, İran seferinden olumsuz haberler gelmesi üzerine, harekete geçmiş, camilerde ve diğer yerlerde propaganda yaparak ayaklanmanın zeminini oluşturmaya başlamıştır. Yeniçerilerin içerisinde de huzursuzluk belirmiştir. 17. Ağa Bölüğü Yeniçerisi Patrona Halil ve yandaşları 25 Eylül 1730'da ayaklanmayı başlatmışlar ancak halkın onlara katılmaması endişesiyle bu girişimlerinden vazgeçmişlerdir.

İsyancılar üç gün sonra Bayezid Camii'nin Kaşıkçılar kapısı tarafından yürüyüşe geçerek ayaklanmayı resmen başlatmışlardır. Esnafı da dükkânlarını kapatarak kendilerine katılmaya ikna eden isyancılar, hapishaneleri boşaltmış ve yeniçerilerden de yardım görmüşlerdir. Yeniçeri ağalarından Hasan Paşa onlara karşı harekete geçtiyse de başarılı olamamıştır.

Bu gelişmeler üzerine Sultan III. Ahmet isyancıların ne istediklerinin sorulmasını istemiş. İsyancılar, Sadrazam Damat İbrahim Paşa ile birlikte 37 kişinin kendilerine teslim edilmesini istemişlerdir. Lale Devrinin önemli kişilerinden olan Damat İbrahim Paşa ve bazı devlet adamları idam edilerek isyancılara teslim edilmiştir. İsyan sırasında şehir tahrip edilmiş, isyancılar Sad-ı Âbad Köşkü’nü yakmışlar, ayrıca Divan şairlerinden Nedim de isyan sırasında ölmüştür.

Patrona Halil ve diğer isyancı başları, bu sefer de tüm isteklerini yerine getiren Sultan III. Ahmet'in tahtan indirilmesini istemişler, kendisine ve ailesine zarar verilmemesi durumunda tahttan çekileceğini bildiren Sultan III. Ahmet, 1 Ekim 1730'da Osmanlı tahtını Şehzade Mahmut'a bırakmıştır.

Bu isyan tamamen bir halk hareketidir. Damat İbrahim, Sultan tarafından idam ettirilip isyancılara teslim edilmiştir. Yoksa isyanı düzenleyenler Damat İbrahim’i idam etmemişlerdir. Bu tavrın bugün bir anlamı olmayabilir, ama o gün, bu tavır ciddi bir halk hareketinin tavrıdır, dolayısıyla aynı halk sonrasında Sultanın da tahttan inmesini talep etmiş ve Sultan tahtını devretmiştir. Yönetim şeriat yönetimidir, Sultan bizatihi Halifedir, Lale devri de yenilikçi bir devir olmaktan uzaktadır. İsyanın sebebi "israf”tır ve israf şer’i bir kavramdır, tabii ki devir ekonomik sıkıntılardan dolayı son bulmamıştır.

Bu tip anlatımlar bugünün insanına çok garip gelebilir, ama o zamana göre bu olaylar çok normal olaylardır, dolayısıyla tarih çarpıtılıyor, atalarımıza toz kondurmayız gibi sözleri sarf etmeden önce dikkat etmemiz, onları hem günahlarıyla hem de sevaplarıyla kabul etmemiz gerekmektedir. Unutmayalım ki onlar da birer insandılar, meziyetleri de var idi, hataları da var idi.

Aydın ve aydınlatılmış milletin hali üzerine ağlamak çok normal, çünkü ne yazık ki milletimizin "aydın”ı, aydın kelimesinin lügat anlamına uymamaktadır.
Allaha şükür ki, gerçek aydın, lügatte adı geçen aydın, bu milletin "monşer"cisi, "bonjur monamur"cusu değildir, ve olmadığından dolayıdır ki, Lale Devri'nde başarısızlık, zevk ve sefahatten kaynaklandı demez, diyemez de zaten. O ancak, Lale Devri yöneticileri zevk ve sefahat sayesinde halkı UYUTMUŞLARDIR der. Bundan da nasibini devrin veziri azami ve arkadaşları almışlardır. Bu nasip alma Muşkaralı’nın şahsiyetini, karakterini, hümanistliğini, matematikçiliğini, Türkmen oluşunu değiştirmez.

Yönetici hatalar yapmıştır, bunları da tabii ki iyi niyetle yapmıştır, bu hataların altından kalkabilmek için de halkı uyutmuştur, aynen bu gün olduğu gibi, halk 12 sene uyuduktan sonra, uyanmıştır ve gereğini yapmıştır.